• Register

Kayra Online, Türk mitolojisine dayalı bir MMORPG'dir. Oyunun şu anda İngilizce entegrasyonu yoktur ve sadece Türkçe olarak mevcuttur. Oyun, Ekim ayı sonuna doğru kapalı betaya girecek

Yıllar önce tanrılar döneminde aç gözlülüğü ve bitmeyen hırsı yüzünden dönüş Kayra adında bir yarı tanrı vardı. Gökyüzü tanrısı Zoda'nın oğlu Kayra'nın sebebi Kayra'nın gönderilmesinin durdurulamaz hırsıydı. Yanı tanrı asla tanrı olamayacağını bildiğinden tanrılara ait her şeyi yok etmek istedi. Kara Büyü gibi birçok büyüyle uğraştı.

Posted by on

TARİHÇE

Yıllar önce tanrılar döneminde aç gözlülüğü ve bitmeyen hırsı yüzünden dönüş Kayra adında bir yarı tanrı vardı. Gökyüzü tanrısı Zoda'nın oğlu Kayra'nın sebebi Kayra'nın gönderilmesinin durdurulamaz hırsıydı. Yanı tanrı asla tanrı olamayacağını bildiğinden tanrılara ait her şeyi yok etmek istedi. Kara Büyü gibi birçok büyüyle uğraştı. Amacı tanrıları yok etmek kendi hükümdarlığını sağlamak sağlamak sağlamaktır. Bunu anlayan tanrılar ise Kayra'yı göndererek cezalandırmaya karar verdi. Dünyada vahşi yaratıklardan başka hiçbir canlı bulunmamaktaydı. Tabi ki Kayra dünyada da rahat durmayacaktı. Bu yüzden dünyayı önce yaşanılabilir hale getirmek için elinden geleni yaptı. Ardından ise sıra dünyanın tanrısı olmaktaydı.

Kayra intikam dolu kalbiyle dünyayı kendi cehennemine çevirmeye hazırlanıyordu. Yedi tanrı olan Kayra karanlık karanlık büyüye yeni bir dünya yaratmak ürettiği geliştirmeye başladı. Fakat sonuç bir o kadar da şaşırtıcı oldu. Yaratıkları yok etmek için kendini karanlığa Adayan Kayra istemeyerek olsa dünyanın sonunu adım adım getirmeye hazırlanıyordu. 4 ünlünün yaratılışına şahit oldu araştırının başka hiç beklemediği görüldüğünde. Kayra Uzun bir süre afallayan Kayra'da büyüyü ilk öncelerde yok etmeyi düşünse de devam ettirmeye karar verdi ve bu sayede 4 da bu sayede ilk ve en asil Üyeleri oluşmuş oldu. Kayra 4 ırkı savaşı yenilenebilir ve kaldırmak için yarattı. Bunun için 1000'den fazla çeşidinden sadece 4'ünü diğer temel ırkı oluşturdu. Kayra bu sayede yenilmez bir orduya sahip oldu. 4 farklı ırkın da farklı özel güçleri vardı ve bir araya geldiklerinde ise yenilmezlerdi. Savaşlar yapılıyor, zaferler kazanılıyor, Kayra amacına ulaşmış gibi görünüyordu. Zamanla ırkların nesilleri çoğalmaya başladı, artık soy devamları için güvenli ortamlara ihtiyaç vardı. Her ırktan korunaklı yerler aramaya başladı. Nesillerin devamı için ırklar arasında zor kararlar alınmak zorunda kaldı. Her ırk kendi kurallarını ve kendi çizelgelerini oluşturdu. Nesilleri çoğaldıkça 4 farklı birbirinden daha uzaklaştı. Kayra sormak isterken dünyasını 4 ırkla paylaşmak zorunda kaldı. 4 ırkın liderlerini toplayarak bir konuşma yaptı. zaferler kazanılıyor, Kayra amacına ulaşmış gibi görünüyordu. Zamanla ırkların nesilleri çoğalmaya başladı, artık soy devamları için güvenli ortamlara ihtiyaç vardı. Her ırktan korunaklı yerler aramaya başladı. Nesillerin devamı için ırklar arasında zor kararlar alınmak zorunda kaldı. Her ırk kendi kurallarını ve kendi çizelgelerini oluşturdu. Nesilleri çoğaldıkça 4 farklı birbirinden daha uzaklaştı. Kayra sormak isterken dünyasını 4 ırkla paylaşmak zorunda kaldı. 4 ırkın liderlerini toplayarak bir konuşma yaptı. zaferler kazanılıyor, Kayra amacına ulaşmış gibi görünüyordu. Zamanla ırkların nesilleri çoğalmaya başladı, artık soy devamları için güvenli ortamlara ihtiyaç vardı. Her ırktan korunaklı yerler aramaya başladı. Nesillerin devamı için ırklar arasında zor kararlar alınmak zorunda kaldı. Her ırk kendi kurallarını ve kendi çizelgelerini oluşturdu. Nesilleri çoğaldıkça 4 farklı birbirinden daha uzaklaştı. Kayra sormak isterken dünyasını 4 ırkla paylaşmak zorunda kaldı. 4 ırkın liderlerini toplayarak bir konuşma yaptı. Her ırk kendi kurallarını ve kendi çizelgelerini oluşturdu. Nesilleri çoğaldıkça 4 farklı birbirinden daha uzaklaştı. Kayra sormak isterken dünyasını 4 ırkla paylaşmak zorunda kaldı. 4 ırkın liderlerini toplayarak bir konuşma yaptı. Her ırk kendi kurallarını ve kendi çizelgelerini oluşturdu. Nesilleri çoğaldıkça 4 farklı birbirinden daha uzaklaştı. Kayra sormak isterken dünyasını 4 ırkla paylaşmak zorunda kaldı. 4 ırkın liderlerini toplayarak bir konuşma yaptı.

- ”Dünyamız değişiyor, geçmişimiz o hep aynı kalacakmış gibi görünüyor. Hikayenin başlangıcı mı sonumu, henüz konuşmak için çok erken. Dünyayı sarsan her gün yeni bir olay oluyor. Irklar bir kalemde toplanmaya ikna edilemezse sonuç yok gibi görünüyor. Geçmişi anlaşılabilir değil, başarılabilir. Bu yüzden size zaman çizelgeleri sundum. Bir ırkın üyesi olabilmenin en aziz şartı o ırka aitliğini kanıtlamak olmalıdır. Zaman çizelgelerini ilk sunduğumda yaratılışa gitmek istendi. Onun kendi yaratılışını sorguladı, onlara gösterdiğimde ise onur ve gurur duyarak döndüler. Dünyamızın Gücü kaybetmeye başlıyor. Sıra sıra gelen tehlikeler tehdit oluşturmakta. Buna karşı birlik en büyük silahtır. Yıllar önce tehditlere karşı sizleri yarattım, siz ise şimdi kendi krallığınızı kurma peşindesiniz. Boyut yardımcılar verdim yaralandığınızda koşacak, silahlar verdim sizi yenilmez kılacak, zırhlar verdim boyutu kılacak, şimdi bedel ödeme zamanı. Siz benim yarattığım basit yaratıklarsınız. Bu dünyaya ait değilsiniz ve hiçbir zaman olmayacaksınız. Eger şimdi giderseniz yarattığım gibi külden de çekinmem! "

Fakat Kayra'nın konuşmalarına rağmen ırklar kararını vermişti. Onun ne şekilde yaratılmış olsalar da asla bir köle olarak yaşamlarını sürdürmeyeceklerdi. Kayra için yeteri kadar savaştılar, şimdi kendi dünyalarını kurma zamanıydı. Bunun üzerine Kayra zaferlerden sonradan ihtiyacı kalmadığını düşünerek ırkları yok etmek istedi. Fakat bu asla kolay olmayacaktı. Kayra ırkları yok etme yolunda farklı bir büyü yapma kendi sonunu dile getirdi. Büyünün ortaya çıkardığı yaratıklar Kayra'nın ölümüne sebep olduğu gibi ırkların da başını büyük belaya sokacaktı.

Irklar ise nesilleri çoğaldıkça birbirinden daha da uzaklaştı. Zamanla dostlukları uzaklığa, uzaklıklarsa düşmanlığa yol açtı. Onun ırk kendi neslinin sürdürmekle hükümlüydü. Durum böyle olunca anlaşmazlıklar ve savaşlar da kaçınılmaz oldu. Irkların kralları öldükçe daha fazla kindar ve acımasız olarak tahta adım attı. Kayra'nın ölümünün ardından tanrıçalar yer yüzeyine indi. Kayra'nın bir hata olarak düşündüğü 4 ırkın sonsuza dostları olarak dünyada kalmaya karar verdiler. Kayra'nın ırkları yok etmek için dört bir yana saldığı yaratıklar yok edilene kadar tanrıçalar kalacaktı. Tanrıçaların onun biri bir elementi temsil etmektedir.

Cüceler için koruyucu olacak olan olan tanrıça cücelere yeraltında, kayalıklarda, en umutsuz anlarında yardımına koşarak onları koruyacak güçlere sahipti. Bu sayede cüceler onun kazılarında mücevherlerle dönüp bereketli ve sonsuz gelir kaynaklarına sahip oldular.

Elfler için koruyucu olan tanrıça ise hem denizin hem de elflerin uzun ömür birlerinin mucizesi, denizi bereketlendiren, yaratılışın ve iyiliğin, güvenliğin ve temizliğin koruyucusudur. Elfler tanrıça sayesinde uzun bir yaşama sahip oldular.

Orklar ise tanrıçaları sayesinde sıcakta ve soğukta her hava koşullarında yaşamını sürdürebildi. Aynı zamanda ateşin koruyucusu olan tanrıçaları onları daha kudretli ve güçlü hale getirdi.

İnsanların tanrıçası ise hava oluşumunu insanların yaşamına uygun yağmuru bereketlendiren, güneşiyle ısıtan ve insan umut ışığı altında toplayan tanrıçaydı.

Her şey ne kadar yoluna girmiş görünse de ırklar birbirine savaş açmıştı. Barış için belki de çok geçmişti kim bilir. Bir elf soyundan gelene haksız bile olsa savunmak zorunda, onun cüce intikam yemini etmek zorunda, ork ölen bir ork için 1000 can almak, onun insan bir diğeri için kalkan olmak zorunda bırakıldı. Savaşlar ve ölümler yüzyıllarca sürdü. Tarafların çıkarına olacak bir anlaşma düşünmek istendi. Vela ve Denta bilgeleri çağırıldı. Sonra Sera kahinlerinin de katıldığı bir ay dönümü gerçekleştirildi. Onun ırkın kralı konuşmak ve kendi ırkını tanıtmak için sırayla çıktı:

Tera: “Ben insanlığın kralıyım, halkımı korumaya ve güçlü kılmaya yemin ederek çıktım. Savaşın hiçbir yarışması, fakat konuşularak anlaşılmayan oy bazen tek çözüm olabiliyor. Atalarımızın birlik olarak çıktığı yoldan ne kadar sapmış olsak da bu benim halkım için en doğru karardı. "

Mera: “Ben ork kralı Mera. Tahta çıktığım günden bugüne hiçbir dek ırktan yardım görmedim. Şimdi hiçbir ırkla olmaya niyetim yok. "

Semera: “Ben elf kralı Semera. Halkım yalnız ve asil olarak bugüne kadar ayakta kalarak ve gücüne güç katarak varlığını sürdürdü. Tahta çıktığım günden bugüne kadar kimseden bir yardım görmedim, şimdi bizden asla birlik olmamızı beklemesinler. "

Cuera: “Ben cüce kralı Cuera. 3 ırkla da alışverişte kaldım. Birçok yaratıkla savaştım, bundan tüm ırkların haberi olduğu durumda, hiçbiri yardımıma gelmedi. Şimdi de dost olacak değilim. ”

Durum böyle olunca anlaşma dostluk üzerine değil, tanrıçaların ısrarıyla savaşa oğul verme yolunda ilerledi. Onun ırk zor olsa da Zena antlaşmasını karşılığında aralarında savaş olmayacağına dair söz verdiler. Irkların Zena antlaşmasının ardından çok zaman geçmemişti farklı bir tehdit baş gösterdi. Abra denen bir yaratıkla cücelerin başları beladaydı. Deniz kayalıkları arasında kazı yaparken rastladıkları bu yaratık birçok cücenin sonunu getirmişti. Yaratığı tarif edebilecek çok az kişi kalmıştı. Bu yaratığı görüp de canlı kalabilen, kurtulan birkaç kişi krallığa haber saldı. Kral kahinlerle konuşup anlattığında herkes donuk kaldı. Kahin kısık ve korku dolu bir ses tonuyla:

- “Kralım, Abra olarak bilinen timsah suratlı devasa büyüklükteki yeraltı yılanı, gözleri parlak bakır renkli, ayakları kızıl, çok güçlü. Zifir denilen yeraltındaki büyük denizde yaşıyor. "

Cuera diz çöküp düşünmeye başladı, yardım isteyerek kendini küçük gösteremezdi. Kibri halkının önüne geçip onu kör etmişti. Yalnız savaşmayı tercih etti, en iyi adamlarından bir ordu kurup yaratığı öldürmek için yola çıktı. Fakat ulaştıklarında orkları, elfleri ve insanları da orada buldular. Sebep sorul yerine birlikte Cuera'ya “İntikam sadece senin intikamın mı sandın?” diyerek gülümsediler. 4 ırk tek bir tehdide karşı birlikte savaşacaklardı, talep bile edilmeden. 4 ırk başa dönmüştü, kibrin ve kinin uzağında uzun zaman sonra ilk kez böylesine birlik olmuşlardı. Abra tehdidi tek bir kayıp bile verilmeden oğlu bulundu. Sonrasında krallığına geri dönüş. Dostça kazanılan zaferler efsanelerle anlatılıp öğüt verilir. Yıllar boyu süre gelen birçok tehdide karşı savaşıldı. Başlangıçlar, sonlar ve yıkımlar, felaketler birbirini ama hiçbir felaket netice bulamadı. Birliğin karşısında yıkım olmadı, olamaz da.

Kayra'nın ölümünden yüzyılllar geçmiş, ırkların azalmış ve dünya hakimiyeti insanlığın eline geçmişti. Kendilerine birçok krallık kurup, dünyanın en ücra köşesine kadar hakimiyetlerini ilan etmişlerdi. Artık kimse elflerin gösterişli saraylarından bahsetmez, cücelerin nasıl madenci bilgili anlatmaz, orkların bol unutur oldular.

KAYRA'NIN ÖLÜMÜ

Kayra'nın içindeki hükmetme duygusu ırkları ortaya çıkardı. Fakat bilgi istiyordu. Irkların ona sırtını dönmesiyle beraber yeniden intikam ateşiyle yanan Kayra, yeni bir nesil, yeni bir nesil ortaya çıkararak yok edip yeniden dünyaya hükmetmeyi hedefledi. Kayra yeni bir dünya yaratmak değil, kendine köleler oluşturmak istiyordu ve köleleri yenilmez olacağına çoğaldığında. Fakat tanrıların bambaşka plan vardı. Kayra uzun birlikte yeni varlıklar ortaya çıkardı. Bu varlıkları kendi gücünün bir döneminde aktardı. Kendi yarattığı ilk neslin yok oluşunu sağlamak için daha üstün bir nesil yaratmak gerekiyordu. Başardığını düşünen Kayra, görün çeşide sahip yaratıkları karşısındace, korkuya kapılıp geri almak istese de, Kayra'dan alan yaratıklar Kayra'nın gücüyle asla yokdi. Bu nesli yaratırken kendi gücünün bir bölümünü Kayra aynı zamanda kendi hükmetme duygularını da paylaştığını fark etmemişti. Yaratıklara hükmettiğinde verilen karşı çıktıklarını, hükmedemeyeceğini anlayıp yok etmek istedi. Fakat her şey için artık çok geçti. Kayra'nın kibri, hırsı ve aç gözlülüğü onun ölümüne sebep oldu. İntikam hırsı ile yarattığı varlıklar kendi sonunu dile getirdi. Irklar, Kayra'nın ölümü için çok üzülmemiş olsalar da, ona inananlar için bir tapınak hazırladılar. Bu tapınak Almila'nın en yüksek tepesinde bulunuyordu. Çünkü Kayra bulutuna en yakın peridi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. Bu nesli yaratırken kendi gücünün bir kısmını Kayra aynı zamanda kendi hükmetme duygularını da paylaştığını fark etmemişti. Yaratıklara hükmettiğinde verilen karşı çıktıklarını, hükmedemeyeceğini anlayıp yok etmek istedi. Fakat her şey için artık çok geçti. Kayra'nın kibri, hırsı ve aç gözlülüğü onun ölümüne sebep oldu. İntikam hırsı ile yarattığı varlıklar kendi sonunu dile getirdi. Irklar, Kayra'nın ölümü için çok üzülmemiş olsalar da, ona inananlar için bir tapınak hazırladılar. Bu tapınak Almila'nın en yüksek tepesinde bulunuyordu. Çünkü Kayra bulutuna en yakın severdi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. Bu nesli yaratırken kendi gücünün bir kısmını Kayra aynı zamanda kendi hükmetme duygularını da paylaştığını fark etmemişti. Yaratıklara hükmettiğinde verilen karşı çıktıklarını, hükmedemeyeceğini anlayıp yok etmek istedi. Fakat her şey için artık çok geçti. Kayra'nın kibri, hırsı ve aç gözlülüğü onun ölümüne sebep oldu. İntikam hırsı ile yarattığı varlıklar kendi sonunu dile getirdi. Irklar, Kayra'nın ölümü için çok üzülmemiş olsalar da, ona inananlar için bir tapınak hazırladılar. Bu tapınak Almila'nın en yüksek tepesinde bulunuyordu. Çünkü Kayra bulutuna en yakın severdi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. hükmedemeyeceğini anlayıp yok etmek istedi. Fakat her şey için artık çok geçti. Kayra'nın kibri, hırsı ve aç gözlülüğü onun ölümüne sebep oldu. İntikam hırsı ile yarattığı varlıklar kendi sonunu dile getirdi. Irklar, Kayra'nın ölümü için çok üzülmemiş olsalar da, ona inananlar için bir tapınak hazırladılar. Bu tapınak Almila'nın en yüksek tepesinde bulunuyordu. Çünkü Kayra bulutuna en yakın severdi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. hükmedemeyeceğini anlayıp yok etmek istedi. Fakat her şey için artık çok geçti. Kayra'nın kibri, hırsı ve aç gözlülüğü onun ölümüne sebep oldu. İntikam hırsı ile yarattığı varlıklar kendi sonunu dile getirdi. Irklar, Kayra'nın ölümü için çok üzülmemiş olsalar da, ona inananlar için bir tapınak hazırladılar. Bu tapınak Almila'nın en yüksek tepesinde bulunuyordu. Çünkü Kayra bulutuna en yakın peridi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. Çünkü Kayra bulutuna en yakın severdi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı. Çünkü Kayra bulutuna en yakın peridi. Yükseklerde olmanın onu güçlendireceğine güçlüdür. Bu yüzden mezarı Almila'nın zirvesine yapıldı.

KAYRA'NIN YARATTIĞI VARLIKLAR

Kayra ilk olarak evcilleştirilebilir hayvanlar yarattı. Çünkü ilk amacı dünyayı yaşanılabilir hale getirmekti. Daha sonra ise kendini sağlamak için basit yaratıklar yarattı. Fakat ırkları yaratmasının ardından kendini kadim gösterebilmek için dehşet verici yaratıklar ortaya çıkardı. Yarattığı yerlerde birçoğu bulunan birçok yaratıkla savaşarak yok oldular. Irkların Kayra'nın hizmetinden ayrılmasıyla beraber içini intikam bürüyen Kayra, neredeyse durdurulması imkansız olan kadim varlıkları yarattı. Irklarsa daha uzak birçoğuyla karşılaşmadı. Ölümü başından beri göze alarak çıktığı bu yolda sonsuza dek adını duyuracak hesaplamalar yapmıştı.

GÖZCÜLER

Gözcüler tanrılar tarafından dünyaya gönderilmiş ölümsüz ve yarı tanrı güçlerine sahip varlıklardır. Onlar sayesinde tanrılar yaratılan nesneden haberdardır, yüzyıllar önce Kayra ile birlikte dünyaya gelen bu varlıklar dünya düzeninin korunmasında öncelik ettiler. Görür, duyar, yönlendirir ama savaşma ve mücadele olaylarının içinde yer alma hakları bulunmamaktaydı. Sadece yol gösterebilirlerdi, doğru ve yanlışı bildirebilirlerdi. Alpagu idi iç en kudretli ve en geniş olanıdır. Alpagu yenilmez bir savaşçıydı, tanrılar için savaşa katılıp önderlik etmişti. Kayra'yı tanrılar katında öldürmek istemiş fakat tanrılar buna engel olmuştu. O sintine bir savaşçıydı, bir yarı tanrıya kılıç çekmesi onu bambaşka bi serüvene çıkardı. Tanrılar Kayra'yı cezalandırıp kimlikinde Alpagu'yu da ona gözcü kıldı. Alpagu artık savaşçı değil, akıl danışılan bir bilge olarak dünyada bulunup tanrılara rapor veren bir elçiydi. Öldürmek için yanıp tutuşan Kayra'nın gözcüsüydü.

Bir gün Kayra'nın sarayına kontrole gittiğinde onun öldüğünü fark etti, bunu tanrılarağinde tanrılar onu suçladı ve onun öldürdüğü kanısına vardılar bildirdi. Sonuçta Alpagu, Kayra'nın en büyük yaratıydı. Diğer bir gözcü olan Vora, onu tanrılar karşısında da suçlayarak Kayra'nın ölümüne sebep olarak Alpagu kesin görülmeye başlandı. Bunun bir cezası olacaktı, tabi ki tanrılar ondan yarı tanrı güçlerini ve bir gözünü alarak cezalandırdı, Alpagu kaybettiklerine rağmen sadece sustu, çünkü gerçeği bir tek kendi biliyor ve görüyordu. Gerçekler ortaya bir gün çıkacaktı ve o güne dek susmayı seçti.

KLANLAR

Dünya'nın insanların hakimiyetine geçmesinin ardından krallıklar, anlaşmalar imzalanmış, yeni bir düzene adım atılmıştı. İnsanların aç gözlülüğü ve bitmeyen hırsı, kendi aralarında çıkacak büyük bir savaşın ayak seslerini çıkıyordu. İnsanlığın kralı Tera'nın ölümüyle 2 oğlu arasındaki kavgası 2 ayrı görüşün de ortaya çıkmasını sağladı. Kutay ve Merküt 'ün kendi krallığını kurma çabaları, ayrıca insanlığın 2 ayrı görüşe bölünmesine sebep oldu. 2 Görüşü de benimsemeyen insanlar ise bu savaşlardan saklanarak kaçmayı tercih etti.

Yer altı ses ver! Miras bıraktıklarımıza sahip çıkabildin mi?! Gökyüzü, çığlıkların kesilmiş! Ses ver yeryüzü, varlığımı unuttu mu?! Eyy ırklar ses verin Kayra kim için var oldu?!

Post a comment

Your comment will be anonymous unless you join the community. Or sign in with your social account: